Yapılmış, uydurulmuş, düzmece, gerçek olmayan..!

Farsça’da "saxtan" fiilinden türeyen bu fiilin kökü "saxt" (yapılmış) köküne dayanıyor. Türkçedeki anlamı ise gerçek olmayan, taklit, düzmece…

Yani sahte demek!

Sahte para, sahte kimlik ve sahte ehliyet ve her şeyin sahtesi çıkmışken şimdi de başımıza sahte diploma çıktı.

Sahte gülümsemelere sahip insan sayısı artınca sahte kâr peşinde koşanların da sayısı arttı. Oysa sahte insanların dayattığı sahte bir hayatı yaşamak zorunda mıyız?

Dürüst olmayı başaran nesiller yetiştirmek çok zorlaştı. İyi insanlar olmayı başarmak çok zorlaştı.

Saf-temiz ve merhametli olduğunuzda size enayi diyorlar. Hakkım olmayan bir yere işçi-memur olarak girmem dediğinizde size aptal diyorlar.

Toplumun önemli bir kısmı artık hak hukuku önemsemez bir hale geldi. Helal haramı düşünmez oldu.

Hal böyle olunca, sahte kâr peşinde koşan insan sayısı arttı. Eskiden hırsızlık yapanlar kendini gizlerdi şimdilerde övünüyor.

Millet de helal olsun işini biliyor diyor. Bak adam nerelere geldi sen halen yerinde saymaya devam et diyorlar size. Yani ne yap et ayarla, nasıl yaptığın önemli değil önemli olan o makama yerleş. Boş ver hak hukuku, bir iş sahibi ol, bak herkes çocuğunu bir yerlere yerleştirmek için elinden geleni yapıyor.

Ne yapalım yani biz de mi bir başkasının hakkına girerek iş sahibi olalım. Biz de mi tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyelim.

Milyonlarca insan 15 yıldan fazla dirsek çürüterek diploma sahibi olmuşken biz diplomayı parayla mı alalım?

Açılan çok sayıdaki özel kolejler parayla lise diploması dağıtmıyor mu? Devlet okullarında öğrenciler aldığı not her neyse o ortalamayla diplomasını alırken, özel kolej öğrencileri şişirilen yüksek notlarla mezun edilmiyor mu? Elbette ki bu durum tüm kolejler için geçerli değil, eğitimini hakkıyla veren çok sayıda kolej de var ama genel durum bu.

Son dönemlerde çok sayıda apartman üniversitesi açıldı. YKS’de düşük puan alan zenginlerin çocukları bu paralı üniversitelerde okumuyor mu? Dört yılın sonunda diplomasını almıyorlar mı? Alıyorlar? Peki bu apartman üniversitelerinden mezun olan öğrenciler ne kadar nitelikli? Okudukları alanlarda verdikleri hizmetler tartışmaya açık değil mi? Doktor, mühendis, öğretmen her ne okuduysa topluma ne kadar faydası olabilir?

Gerçek anlamda hakkıyla puanını alıp, hakkıyla derslerini geçip diplomasını alan öğrenciyle aynı olabilir mi? Olamazlar.

Şimdi gelelim sahte üniversite diploması olayına. Parayla okuyup mezun olanlardan farkı şu. Dört yılı beklemeden erkenden diplomasını alıyorlar. Başka da bir farkı yok. Ha dört yıl beklemiş diplomasını almış ha beklemeden almış fark yok. Sadece kitabına uydurmadan diploma sahibi olmuş.

Oysa kitabına uydurularak alınan, belki sahte olmayan ama nitelikli olmadığı kesin olan diplomalar etrafımızı sarmış durumda.

Sakın siz etrafınıza sahte gülümseme saçmayın. Ne olursa olsun dürüstlüğünüzden, ilkelerinizden taviz vermeyin. Zengin de olsanız fakir de olsanız unutmayın, bir gün hepimiz öleceğiz.

İnsan şerefi ve onuru için yaşar.

Sakin siz sahte kâr peşinde koşanlardan olmayın helal kâr peşinden koşanlardan olun.

Sakın siz sahtekâr olmayın gerçekkâr olun.

Barış içinde kalın.

Barış hükümlerin efendisi olsun…