Van’da uzun zamandır sessiz ama derin bir yara büyüyor. Kimse yüksek sesle konuşmasa da herkesin yüreğinde aynı soru:
Bu şehrin ulaşımı neden sistematik biçimde daraltılıyor?
Oysa bir zamanlar Van Havalimanı, sadece bir pist değil; Doğu’nun dünyaya açılan kapısıydı.
Pegasus’un günlük dört İstanbul, iki Ankara uçuşu…
THY ve Atlasjet’in toplam sekiz seferi…
Gökyüzünde bir hareket, şehirde bir canlılık, Van’da bir soluk vardı.
Peki bugün?
Sadece tek bir Sabiha Gökçen uçuşu…
Ankara hattı aktarmalıya mahkûm…
THY’nin seferleri dramatik bir düşüşte…
Koskoca Van, Doğu Anadolu’nun en güçlü şehirlerinden biri, neredeyse küçük bir ilçe havalimanı muamelesi görür hâle geldi.
Daralan sadece gökyüzü değil, Van’ın geleceği
Bu mesele sadece ulaşım değil.
Bu mesele Van’ın kalbi olan turizmin nefessiz bırakılması.
Van; Türkiye’nin doğu sınırında bir şehir olabilir ama ruhu ve potansiyeli sınırlarda değil.
Van Gölü’nün eşsiz mavisi,
Akdamar’ın tarihi nefesi,
Urartu’nun izleri,
Doğanın sunduğu yaylalar,
İran’dan gelen alışveriş turizmi,
Efsanevi Van kahvaltısı…
Hepsi bir araya geldiğinde, Van her yıl yüz binlerce turisti ağırlayabilecek güçte bir cazibe merkezidir.
Ama bir gerçek var:
Ulaşılabilirlik yoksa turizm de yoktur.
Uçak yoksa turist yoktur.
Turist yoksa şehir nefes alamaz.
Bugün Van’ın yaşadığı tam olarak budur:
Turizmin nefesi kesilmiştir.
Bilet fiyatları bir utanç tablosu
İstanbul–Muş: 1.800 TL
İstanbul–Ağrı: 1.700 TL
İstanbul–Erzurum: 1.600 TL
İstanbul–Diyarbakır: 1.600 TL
Ve gelelim Van’a:
İstanbul–Van: 7.500 TL – 18.000 TL
Bu fiyat, sadece bir bilet değil;
bir şehrin kapısına asılan görünmez bir “GELMEYİN” tabelasıdır.
Bu rakamlar Van’ı dışlayan, Van’ı cezalandıran, Van’ın potansiyelini hiçe sayan bir politikanın sonucudur.
Peki kim ses çıkaracak?
Van’ın sahibi yok mu?
Bu şehir sahipsiz mi?
On binlerce öğrencisi, yüzlerce esnafı, büyük bir turizm gücü olan bu şehir neden yalnız bırakılıyor?
Van sadece bir şehir değildir.
Doğu Anadolu’nun kapısıdır.
İran turizminin merkezidir.
Bölgenin ticaret lokomotifidir.
Uçuş iptali sadece Van’ı değil, tüm bölgeyi çökerten zincirleme bir etkidir.
Van’ın tek talebi var: Adaletli ulaşım
Bugün yapılması gereken bellidir:
Sefer sayıları derhal artırılmalı.
Bilet fiyatları makul seviyeye çekilmeli.
Van’ın gökyüzü yeniden açılmalı.
Bu şehir bunu hak ediyor.
Sivil toplum, siyaset, yerel idare…
Kimse topu birbirine atmasın.
Van’ın sesi kısılmasına izin verilmesin.
Van hakkını ister
Van bir turizm şehri, bir üniversite şehri, bir ticaret merkezi.
Ama en önemlisi, hakkını arayan bir şehirdir.
Van’ın gökyüzü daraltılmamalı.
Van’ın turizmi nefessiz bırakılmamalı.
Van’ın geleceği ipotek altına alınmamalıdır.
Bu şehir, suskunluğu değil;
adaleti, eşitliği ve hak ettiği değeri bekliyor.
Gökyüzü Van’ın hakkıdır.
Ve Van, hakkını sonuna kadar isteyecek güce sahiptir.