Yeni eğitim yılı tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı olsun. Bereketli, verimli ve başarılarla dolu bir yıl olmasını diliyorum.
Van’da eğitim istatistiklerine bakıldığında tablo ilk bakışta parlak görünebilir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre kentte yaklaşık 1.700 okul ve 20 binden fazla öğretmen görev yapıyor. Kağıt üzerinde her şey yeterli görünüyor. Peki, sınıfların içine girildiğinde tablo aynı mı? Ne yazık ki değil. Van, LGS’de 65. sırada, YKS’de ise ülke ortalamasının oldukça gerisinde yer alıyor.
Rakamlar yalnızca niceliği gösteriyor, kaliteyi değil. Köylerde hâlâ birleştirilmiş sınıf sistemiyle eğitim verilirken, şehir merkezindeki okullarda sınıf mevcutları 40-45 öğrenciye ulaşıyor. Böyle bir ortamda öğretmen bir öğrencinin yüzüne dahi bakacak zaman bulamıyor; öğrenci ise kalabalığın içinde kayboluyor.
Bir diğer sorun ise öğretmen sirkülasyonu. Van’a kısa süreli görevle gelen öğretmenler, tayinleri çıkar çıkmaz ayrılıyor. Bu da sürekliliği olmayan, yamalı bohça misali bir eğitim düzeni ortaya çıkarıyor. Veliler çaresiz, öğrenciler motivasyonsuz, sistem ise adeta “idare etme” anlayışıyla yoluna devam ediyor.
Meslek Liselerine Öncelik Verilmeli
Eğitimde başarı sadece akademik sınavlarla ölçülmemeli. Van’ın kalkınması için meslek liseleri kritik öneme sahip. Gençlerin hem kendi geleceklerini inşa edebileceği hem de ülke ekonomisine katkı sunabileceği bu okullar, hâlâ yeterli ilgiyi görmüyor.
Meslek liseleri daha cazip hale getirilmeli. Modern atölyeler, güçlü staj imkanları, burs desteği ve kariyer programlarıyla öğrencilerin bu okulları tercih etmesi teşvik edilmeli. Çünkü meslek liseleri sadece mezunlara iş imkânı sunmuyor; aynı zamanda bölgedeki üretimi, girişimciliği ve istihdamı artırıyor.
Kısacası meslek liseleri, işsizliğin azaltılmasında ve ekonominin motor gücü olma yolunda en stratejik adımlardan biridir. Van’ın kalkınması, bu alana yapılacak yatırımla hızlanabilir.
Çözüm Yolları
Derslik sayısı artırılmalı. Kalabalık sınıfların yerine, öğrencilerin öğretmenlerine rahatlıkla ulaşabileceği bir ortam sağlanmalı.
Öğretmenler bölgede tutulmalı. Maaş, lojman ve özlük haklarında özel teşvikler verilerek sürekli değişimin önüne geçilmeli.
Köy okulları güçlendirilmeli. Birleştirilmiş sınıf sistemi tarihe karışmalı; kırsaldaki çocuk şehirdeki çocukla aynı imkânlara sahip olmalı.
Rehberlik ve destek kursları yaygınlaştırılmalı. Özellikle sınav gruplarındaki öğrenciler için psikolojik destek, etüt ve ücretsiz hazırlık programları zorunlu hale getirilmeli.
Yerel yönetimler ve sivil toplum sürece dahil edilmeli. Eğitim yalnızca Milli Eğitim Bakanlığı’nın değil, tüm şehrin ortak sorumluluğu olmalı.
Eğitim sorunu çözülmeden Van’ın kalkınması hayaldir. Gençlerin geleceği pamuk ipliğine bağlıyken, kâğıt üzerindeki rakamlarla övünmek kolaydır. Asıl cesaret, sınıflardaki gerçeği görmek ve harekete geçmektir.

Unutulmamalıdır ki kaybeden sadece Van’ın çocukları değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceği olacaktır.