Erdoğan ile Öcalan El Sıkışır mı?
Dil ve Yönetim İşte Asıl Mesele Bu,,!
Bin yıla yakındır var olan ve son 100 yılı büyük acılarla geçen Kürt sorununun temelinde yatan iki konu; dil ve yönetim…
PKK, silahları altı noktaya bırakacak…
Abdullah Öcalan, mecliste konuşacak…
Genel af çıkacak…
Selahattin Demirtaş serbest bırakılacak.
PKK’nın 28 milyar doları, devlet kasasına girebilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Öcalan’ın el sıkışır mı..!
Eşit vatandaşlık temelinde demokratik bir yapıya kavuşacak Türkiye’de, Kürt dili ile ilgili atılacak adımlar ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi sorunu çözecektir. Türkiye’nin gelecek yüzyılının ve sonrasının temel taşları döşeniyor. Barış süreci planlandığı gibi ilerliyor.
Peki bundan sonra ne olacak? Hemen başlayalım. Uluslararası medya takip edildiğinde bazı gelişmeleri görmek ve sezmek mümkün. İlk mesele silahların bırakılması, çünkü silahlar bırakıldıktan sonra barış ve hukuki adımlar atılacak.
PKK silahları altı noktaya bırakılacak. Erbil, Süleymaniye, Duhok, Zaxo, Qamişlo ve Türkiye’de sınıra yakın bir bölgede silahlar bırakılacak. Lojistik o kadar çok gelişti ki silahların teslim yerlerine ulaştırılması çok zor değil. Silahların yerinde tespit edildikten sonra da toplanabileceği konuşuluyor.
Yeter ki ortaya çıkan samimiyet devam etsin. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından samimiyetin temeli atıldı, zaten…
Haziranın sonu veya temmuz ortasına kadar silahların tesliminin tamamlanması bekleniyor. Silahlarını bırakan militanların geleceğine yönelik çalışmalar yapılacak. Bu konuda hem Abdullah Öcalan’ın hem de devletin sorumluluğu var. Devlet aklı ile bir geleceğin inşa edilmesi kaçınılmazdır.
Tüm PKK’lıları kapsayacak yasal düzenlemeler hayata geçirilecek. Yaklaşık 350 kişilik üst kadro yönetiminin çeşitli ülkelere gönderilmesi, suça karışmamış olanların serbest bırakılması, suça karışmış olanların ise genel af ile serbest bırakılması ön görülüyor.
Oysa PKK’lıların tamamı Türkiye’ye gelmelidir. Yurtdışında kalıp kendilerini Türkiye’den soyutlanmış hissedeceklerine, devlet ve toplumla bütünleşen bireyler olmaları daha elzemdir. Yeni yargı paketleri ile aralarında Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu birçok kişi serbest bırakılacak.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Abdullah Öcalan için “Umut hakkından yararlansın” açıklaması ortadayken, Murat Karayılan, Duran Kalkan ve Cemil Bayık gibi isimler neden Türkiye’de olmasın. Yeter ki herkes için siyaset yolu açılsın, silahlar değil insanlar konuşsun.
Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa diye boşuna söylenmemiş.
Silahların bırakılma ve PKK’nın kendini feshettiği kararın alındığı kongreyi Öcalan, dijital katılım ile yönetti. Devlet bu izni verdi ve bu çerçevede düşünecek olursak, kısa zamanda Abdullah Öcalan, mecliste de konuşma yapabilir. Tabii bu durum, silahlar bırakıldıktan ve karşılıklı adımlar atıldıktan sonra meclis kapanmadan önce gerçekleşebilir. Hukuki zemin oluşturulacak ve Öcalan, mecliste tarihi bir konuşma yapacak..!
Kürt sorunu iki temel üzerinde yükseldi. Dil ve yönetim. Dil konusunda adımlar atılacak. Yerel yönetimlerin ve meclisin güçlendirilmesi düşünülüyor. Bu kapsamda nüfusu 5 binden fazla olan mahalleler belediye olacak. (Kanun meclisten geçti.) Valilerin de seçimle gelmesi bekleniyor.
Elbette ki hiçbir şey barıştan daha kıymetli değildir ama işin bir de ekonomik boyutu var. Ortadoğu, Afrika, Amerika, Avrupa, İsviçre, Rusya, Suriye, İran, Suudi Arabistan, İsviçre gibi ülkelerin bankalarında PKK’nın parası bulunuyor. Dernekler, şirketler ve farklı yapılanmalar çerçevesinde dünyanın birçok bölgesinde yatırımları olan PKK’nın kasasında 28 milyar dolar (1 katrilyon 96 trilyon 830 milyon Türk Lirası) bulunduğu söyleniyor. Öcalan’ın bu paralar ile Türkiye ekonomisine katkı sağlamak istediği belirtiliyor.
Diğer taraftan, PKK’dan olumlu mesajlar geliyor. Bağımsız Türkiye ve ortak vatan vurgusunun yanı sıra, Türkiye’nin sınırları, bayrağı ya da laiklik ile bir sorunu yok. Demokratik Cumhuriyet hedefleniyor, bu da tüm Türkiye’yi değiştirecek bir adımdır.” açıklaması yapıldı.
Dünyanın her yerinde sorunu barışla sonuçlandıran devlet başkanı ile silahlı mücadeleye son veren örgüt liderleri el sıkıştı. Önceki yazılarımızda ele almıştık. İngiltere’de Tony Blair-Garry Adams (IRA), İsrail’de Şimon Peres-Yaser Arafat (Haganah Hareketi-Filistin Kurtuluş Örgütü), Kolombiya’da Juan Manuel Santos- Rodrigo Londono (FARC Örgütü), Güney Afrika’da Nelson Mandela (MK Örgütü), Mandela, Güney Afrika Cumhuriyeti devlet başkanı seçildi. İspanya’da Josu Ternera (ETA Örgütü). Tüm örnekler incelendiğinde devlet başkanları ile örgüt liderleri barış için el sıkıştı. Aynı barışın ülkemiz için de çok kıymetli olduğu ortada. Yani bu şu demek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Abdullah Öcalan’ın el sıkışması demektir. Barış için olmalı, neden olmasın?
Mutlu bayramlar, kurban bayramınız kutlu olsun…
Mevlana’nın dediği gibi, “Dünün güneşi ile bugünün çamaşırları kurutulmaz. Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…”
Barışı söylemek lazım…
Barış hükümlerin efendisi olsun…