Hırs, aşırı istek, tamah, doyumsuzluk, bir şeyi elde etme konusunda aşırı arzu duymak anlamına geliyor. Bir şeye karşı ölçüsüz istek, aşırı tutku ya da doymak bilmeyen arzu da deniliyor.
Bir şeyi korumaya ve elde etmeye çok istekli miyiz?
Makama, mevkiye düşkün müyüz?
Koltuk hırsımız var mı?
Koltuk sevdalısı mıyız?
Aşırı istekli ve doyumsuz muyuz?
Bir şeyi elde ettikten sonra daha fazlasını mı istiyoruz?
Birçok insan için öyle!
Şimdi gelelim, develerin xarîs hikayesine.
Develere çöl gemileri de deniyor, öyle ki bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür. Çöle çok dayanıklı hayvanlardırlar. Ancak çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar.
Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir.
İnsan da böyle değil midir? Hırs, insanı bitirir. Hırs insana büyük zarar verir. İnsan böyledir, bir yerlere varmak uğruna canını çıkarır, her şeyi mübah görür, doğal karşılar. Eğilir, bükülür, yeter ki o noktaya varsın. Gerisi önemli değil.
Ben mal mülk sahibi olacağım, makam mevki sahibi olacağım. O koltuk benim hakkım, ne yapıp edip ona ulaşacağım. Kimse önümde duramaz, o noktaya ulaşmak için ne gerekirse yapacağım.
Filanca kişinin her şeyi var ama benim niye yok. Bak filanca kişi nerelere vardı ben hala aynı noktadayım. Olacak şey mi? Benim daha fazla kazanmam lazım, bunun için önümde hiçbir engel tanımam.
İnsan bu…
Peki bunun tersi durumda olanlar da yok mu? Var elbette. Durumuna razı olan, şükretmesini bilen. Kısmetim bu kadarmış diyen, kanaat getiren…
Böyle insanlar da var.
Peki siz hangi taraftansınız. Tüm emellerine ulaşmak için can veren deve misali hevesleri uğruna can verenlerden misiniz? Yoksa bu dünya ölümlü Allah neyi nasip ettiyse onunla yaşar giderim diyenlerden misiniz?
İnsanın hedefleri olmalıdır ancak o hedeflere doğru ilerlerken bir ilke olmalı, doğruluktan dürüstlükten taviz verilmemelidir. Hak, hukuk ve adaletten asla vazgeçilmemelidir. Mütevazı olunmalıdır.
Hırsa kapılıp insanlığımızı kaybetmeyelim.
İnsanın hedefi Allah rızasını kazanmak olmalı
İnsana kalan hoş bir sada.
Yaşamak güzel şey.
İnsanca yaşamak
Dürüstçe
Onurlu, şerefli, ilkeli, doğru.
Ölüm bir gün hepimizi bulacak.
Kefenin cebi yok.
Barış içinde yaşamak, yakışır insana
Barış içinde…
Barış Hükümlerin Efendisi Olsun…