Rojin Kabaiş, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne yeni okumaya gelmişti ama cansız bedeni 18 gün sonra Van Gölü’nün Mollakasım kıyısında cansız bedeni bulundu.

Önce intihar etmiş olabileceği söylendi, ardından bedeninde iki erkeğe ait DNA çıkınca bu kez olayın seyri değişti. İlk otopside alınan 80 sürüntü örneğiyle ilgili 2024 tarihli ATK raporunda, “şüpheli bulgu yok” denildi. 10 Ekim 2025’te dosyaya giren yeni rapor ise bu ifadeyi çürüttü.

Adli Tıp Kurumu’nun raporunda iki erkeğe ait DNA’nın bulaş olabileceği açıklandı. Kamuoyuna yansıyan henüz şüpheli ya da şüpheliler yok. DNA’nın vajina bölgesinde bulunması cinsel saldırı ihtimalini yükseltti ancak ATK raporunda cinsel temasın olmadığı açıklandı.

Bir de herkesin bildiği gibi şüpheli yoksa DNA’lar sadece bir numune olarak kalır. DNA kişisel veridir. Makul şüphe olmadan örnek alınamaz. Savcılık ancak tanık ifadesi ya da başka bir delille şüpheli tespit ederse örnek talep edebilir.

Rojin’in uzun süre suda kalması nedeniyle kıyafeti üzerindeki DNA’lar silinebilir. Ancak kemik ya da diş gibi dokularda DNA yıllar sonra bile analiz edilebilir.

Herkes olayın aydınlatılmasını istiyor ancak çelişkili açıklamalar, gizli tutulduğu iddia edilen bazı bilgiler meseleyi karma karışık bir hale getirdi.

Aralarında Van ve Diyarbakır Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Tunceli, Iğdır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak barolarının da bulunduğu bölge barolarından gelen ortak açıklama dikkat çekiciydi. Rojin Kabaiş Dosyasının Takipçisiyiz başlıklı açıklamada, dosyanın kapatılmasına yönelik girişimlere karşı durulacağı ve sürecin sonuna kadar takip edileceği söyleniyordu.

Sürecin şeffaf yürütülmesi kamuoyu vicdanı açısında kesinlikle çok önemli.

Her kim ya da kimler Rojin’e bir zarar verdiyse cezasını en ağır bir şekilde çekmelidir. Bir genç kızın canına kıyanların cezasız kalmaması gerekiyor.

Devletin ilgili tüm kurumları, soruşturma dosyasının ilerleyebilmesi için üzerine düşeni hassasiyetle yapmalıdır. Özellikle Adli Tıp Kurumu, en öne çıkan kurum oluyor. Gerekirse Rojin’in mezarı yeniden açılsın, tekrar otopsiye alınsın.

Ne gerekiyorsa yapılsın. Son teknolojiler kullanılsın, telefon kayıtları incelensin. Son yaptığı görüşmeler incelensin.

Ne yapılacaksa yapılsın.

Artık babanın yüreği yanmasın, annenin yüreği yanmasın. Sorumlu ya da sorumlular bulunsun. Meselenin üzerine gidilsin.

Kamuoyu bu konuda büyük bir duyarlılık gösterdi. Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, üniversite öğrencileri, vatandaşlar. Kısacası herkes Rojin Kabaiş dosyasının aydınlatılmasını istiyor.

Hiçbir şey karanlıkta kalmasın.

İlgili kurumların üzerine düşeni yaptığını göstermesi gerekiyor. Muğallakta kalan, neyin nasıl olduğu sorusuna cevap bulunamayan durumlar ortadan kaldırılmalıdır. Çelişkili ifadeler kamuoyunun vicdanını yaralıyor.

Hangi deliller bulunduysa, neler ortaya çıkarıldıysa yani durum neyse millete açıklanmalıdır. İşlemler sırasında bir hata yapıldıysa hata telafi edilmelidir. Çünkü söz konusu olan bir can kaybıdır. Bu olayın çözülmemesi durumunda, art niyetlilere yeni yollar açılacaktır.

İşin özü

Rojin için Adalet…

Barış Hükümlerin Efendisi Olsun…